14 ülkenin şampiyonlarının yarıştığı Uluslararası Gençler Şampiyonlar Güreş Turnuvası’nda ikiz kardeşler Ahmet ve Muhammet Karavuş, tüm rakiplerini eleyerek finalde karşı karşıya geldi. 4 yaşından beri birlikte güreşen ikizlere göre ‘bu kadar yakından tanıdığın bir rakiple yarışmak çok zor’
Geçen ayın sonunda İstanbul’da düzenlenen 23. Uluslararası Gençler Şampiyonlar Güreş Turnuvası’nda ilginç bir olay yaşandı. Serbest stil, 57 kilogram finalinde Ordulu ikiz kardeşler Muhammet Karavuş ile Ahmet Karavuş karşı karşıya geldi. İki kardeş bir ay önce de Türkiye Şampiyonası’nda mücadele etmiş, geçen yılın Avrupa ikincisi Muhammet Karavuş, kardeşi Ahmet Karavuş’u mağlup ederek birinci olmuştu. Bu kez Ahmet Karavuş minderden galip ayrılıp rövanşı aldı ve durumu 1-1 yaptı. Ahi Evran Üniversitesi’nde Beden Eğitimi Öğretmenliği eğitimi alan kardeşler, Ankara İlbank Kulübü’nün sporcuları aynı zamanda Türkiye Olimpiyat Hazırlık Merkezleri (TOHM) himayesinde olimpiyatlara hazırlanıyor. İkizlerle minderde geçen hayatlarını ve gelecek hayallerini konuştuk...
Kaç yaşındasınız ve güreşe ne zaman, nasıl başladınız?
Ahmet Karavuş: 19 yaşındayız, 4 yaşından beri güreş minderindeyiz. Abimiz Ve babamız da güreşçi. Babamız eski güreşçilerden Mustafa Karavuş. Minderde büyüdük.
Epey dereceleriniz var...
Ahmet Karavuş: 250-300 civarı... Yüksek olarak da Muhammet’in Avrupa ikinciliği, benim de Türkiye şampiyonluğum, Balkan üçüncülüğüm ve Avrupa üçüncülüğüm var.
Uluslararası turnuvada finalde karşılaştınız...
Muhammet Karavuş: Evet, dünyada bir ilki gerçekleştirdik. İkizler dünyada ilk defa final maçına çıktı.
Finalde karşılaşacağınızı öğrendiğinizde ne hissettiniz?
Muhammet Karavuş: Çeyrek finalde rakiplerimiz çok zordu, kolay yeneriz diye düşünmedik ama kurada farklı gruplarda yarıştığımızı görünce fırsat bu fırsat dedik. Çünkü çocukluğumuzdan beri hayalimiz beraber finale kalmaktı. Hep düşünürdük nasıl olur diye... Birimiz çeyrek finalde eleniyordu, diğerimiz yarı finale kalıyordu, hiç denk getiremiyorduk. Rakiplerimiz dünya üçüncülüğü, olimpiyat ikinciliği gibi dereceleri olan zor rakiplerdi ama finale kalmayı başardık.
Mesela ben kardeşimi yenmek istemezdim... Tam performans gösterebildiniz mi, neler yaşandı?
Muhammet Karavuş: İnsan bir tuhaf hissediyor ama yenseniz de yenilseniz de şampiyonluk aynı yere geliyor, fark etmiyor. Tam performans gösteremiyorsunuz, doğru. Rakibim Ahmet değil de Gürcü sporcu olsaydı başka olurdu...
Finalde karşılaşacağınızı öğrendiğinizde, final öncesi son bir alıştırma maçı filan yaptınız mı?
Ahmet Karavuş: 19 yaşındayız, 4 yaşından beri güreş minderindeyiz. Abimiz Ve babamız da güreşçi. Babamız eski güreşçilerden Mustafa Karavuş. Minderde büyüdük.
Epey dereceleriniz var...
Ahmet Karavuş: 250-300 civarı... Yüksek olarak da Muhammet’in Avrupa ikinciliği, benim de Türkiye şampiyonluğum, Balkan üçüncülüğüm ve Avrupa üçüncülüğüm var.
Uluslararası turnuvada finalde karşılaştınız...
Muhammet Karavuş: Evet, dünyada bir ilki gerçekleştirdik. İkizler dünyada ilk defa final maçına çıktı.
Finalde karşılaşacağınızı öğrendiğinizde ne hissettiniz?
Muhammet Karavuş: Çeyrek finalde rakiplerimiz çok zordu, kolay yeneriz diye düşünmedik ama kurada farklı gruplarda yarıştığımızı görünce fırsat bu fırsat dedik. Çünkü çocukluğumuzdan beri hayalimiz beraber finale kalmaktı. Hep düşünürdük nasıl olur diye... Birimiz çeyrek finalde eleniyordu, diğerimiz yarı finale kalıyordu, hiç denk getiremiyorduk. Rakiplerimiz dünya üçüncülüğü, olimpiyat ikinciliği gibi dereceleri olan zor rakiplerdi ama finale kalmayı başardık.
Mesela ben kardeşimi yenmek istemezdim... Tam performans gösterebildiniz mi, neler yaşandı?
Muhammet Karavuş: İnsan bir tuhaf hissediyor ama yenseniz de yenilseniz de şampiyonluk aynı yere geliyor, fark etmiyor. Tam performans gösteremiyorsunuz, doğru. Rakibim Ahmet değil de Gürcü sporcu olsaydı başka olurdu...
Finalde karşılaşacağınızı öğrendiğinizde, final öncesi son bir alıştırma maçı filan yaptınız mı?
Heyecanlandınız mı?
Ahmet Karavuş: Hem de çok. Fırsat bu fırsat dedik.
Kim kazandı diye soracağım çünkü şu anda sizi ayırt etmekte çok zorlanıyorum...
Muhammet Karavuş: Şu an 1-1 berabereyiz. Rekabet var. Türkiye maçında ben kazandım, Şampiyonlar Turnuvası’nda Ahmet...
‘ANNEMİN FAVORİSİ...’
Her hareketini bildiğiniz bir rakiple yarışmak zor olmuştur...
Muhammet Karavuş: Hem de çok zor. O senin ne yapacağını biliyor, sen onun bir sonraki hamlesini çok kolay anlıyorsun. 6-5 bitti zaten maç. Bir maç 6 dakika sürüyor, her devre 3 dakika ve devre arası 30 saniye. Tabii maç esnasında o 6 dakika 6 sene gibi geçmek bilmiyor.
Annenizin favorisi kimdi?
Ahmet Karavuş: Annemin favorisi Muhammet’ti, onu önde görüyordu, bu defa ben kazandım.
Hedeflerinizde ne var?
Ahmet Karavuş: Bugüne kadar çok çalıştık, şimdi sırada Avrupa Şampiyonası var. Sonra her sporcunun olduğu gibi bizim de hayalimiz olimpiyat elbette. İki-üç sene sonra büyükler milli takımına geçeceğiz, 2024’te olimpiyatlara katılmayı hedefliyoruz. Her zamanki gibi hazırlanırsak uzak olmayan bir hedef.
2.5 KİLOYU ANTRENMANDA VERİP BİR ÖĞÜNDE GERİ ALIYORLAR
Bir gününüz nasıl geçiyor?
Ahmet Karavuş: Eğer maç zamanımız yakınsa günde üç antrenman yapıyoruz. Sabah 4.30’da kalkıyoruz, 5.00 antrenmanıyla güne başlıyoruz, 2 saat sürüyor. 7.00’de kahvaltı ediyoruz, dinleniyoruz. 10.30’da tekrar antrenman ve dinlenme. Akşam 5’te tekrar antrenman.
Sizin ideal kilonuz nedir, kaç olmak zorundasınız? Nasıl besleniyorsunuz?
Muhammet Karavuş: Siklete göre değişiyor. Biz en hafif sikletteyiz, 61 kilo civarında kalmamız gerekiyor, fazlası vücuda zarar. 5 öğün yiyoruz, çok et tüketiyoruz, sabah kahvaltıda bile kavurma yiyoruz. Sabah tek antrenmanda 2.5 kilo kaybettiğimiz oluyor.
Peki o iki buçuk kiloyu tek öğünde geri koyabiliyor musunuz?
Muhammet Karavuş: Size tuhaf gelecek ama evet, koyuyoruz.
Baba eski güreşçi, abiniz güreşçi. Size evde nasıl yemek yetişiyor?
Ahmet Karavuş: Aslında evde fazla bulunamıyoruz. Ailemiz İstanbul’da yaşıyor, kulübümüz Ankara’da ve sürekli kamplardayız. Senede bir kez İstanbul’a gelebiliyoruz.
O halde kulüp maçları, kamplar, turnuvalar derken size sosyalleşmek için pek vakit kalmıyor sanırım.
Ahmet Karavuş: Hem de hiç vakit kalmıyor. Tatil diye bir şeyimiz yok bizim. Bir gün dinlenirsek bir hafta geri düşeriz, bir hafta dinlenirsek bir ay geri düşeriz.
Oysa daha çok gençsiniz, canınız hiç arkadaşlarınızla gezmek istemiyor mu?
Muhammet Karavuş: Elbette istiyor ama hedeflerden sonra. Bizim için şampiyonluk en büyük motivasyon kaynağı. Bayramlarda üç-dört günü var, onda da mutlaka ailemizin yanında oluyoruz. Bu şekilde bazı şeylerden fedakârlık etmek zorundayız, dünyanın en zor sporu güreş.
Neden böyle düşünüyorsunuz?
Muhammet Karavuş: Çünkü 30 saniyede nabız 150’yi geçebiliyor. Vücuttaki bütün kaslar çalışıyor. Ama asıl olarak kası çalıştırırken aynı anda kafayı da çalıştırmak gerekiyor. Azim, hırs, çok çalışmak ve inanmak gerekiyor. Bütün sporlarda olduğu gibi güreşte de aile ve kulüp desteği çok önemli, başkanımız başta olmak üzere herkesin emeği ve hakkı çok üstümüzde. Evet, biz çok çalışıyoruz ama bu destekler olmasa başarıya ulaşamayız.
GİZEM ÇOŞKUNARDA
0 Yorumlar